riva_inside

31 Mayıs 2009 Pazar

SİMMERK


http://maps.google.com/maps/ms?ie=UTF8&hl=en&msa=0&msid=115270120971214028884.00046af4a1d78c9265e39&ll=41.04684,29.007157&spn=0.003625,0.006909&z=17

View SİMMERK in a larger map

SİMMERK Medikal Simülasyon eğitim merkezinde 27 Mayıs 2009 tarihinde çok güzel bir defibrillatör eğitimi aldık.Yaklaşık 450 000 Euro ya mal olan bu merkez uzun zamandır planlanan bu konuda gerçekten güzel bir sonuç olmuş.Google map te belirttiğim merkeze Beşiktaştan kolayca yürüyerek çıkabilirsiniz.

20 Ocak 2009 Salı

Sağlık Bakanlığı Hava Ambulans Servisi başladı

Sağlık Bakanlığının 112 Acil Servisi bünyesiyle entegre olarak uygulamaya koyduğu hava ambulans hizmeti, ilk kez, Bolu dan İstanbul a nakledilen prematüre bir bebek için uygulandı.

11 Temmuz 2007 Çarşamba

Bögü






Galeodes graecus -(Halk arasında Böğü olarak bilinir)
Kırıkkale Üniversitesinden Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Bayram:
Tüm örnekler üzerinde yapılan incelemede Anadolu’da Böğü olarak bilinen Galeodes graecus türü olarak teşhis edilmiştir. Eklembacaklılar şubesinden olan böğüler, örümceğimsiler sınıfından Ordo: Solifugae takımındandır.Böğüler; akrep, örümcek, otbiçen ve kenelerden ayrı bir takımdır. Böcek değildirler, örümcek de değildirler. Asya, Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’da (eski Dünya’da) bozkır ve çöllerde yaşarlar. Dünya’da 1000 kadar, Türkiye’de ise 30 dolayında türü bilinir. Bu tür (Galeodes graecus) palearktik olup, Balkanlar, Anadolu, Kafkasya, Mezopotomya ve Mısır’da yayılış gösterir. Erginlerde boy uzunluğu (bacaklar hariç) 27-45 mm. Kadardır. Gece avlanıp, gündüzü toprak yarıkları, taş kereste ve odun diplerinde geçirirler. Köy ve kasabalarda meskenlerin etrafında daha sık görülür. Anadolu’nun hemen hemen tüm bölgelerinde görülebilir. Her türlü böcek ve örümceği yer. Ayrıca kurbağa, kertenkele, küçük yılan, fare, sıçan, kör fare, köstebek, sincap, kedi ve tavşan gibi küçük memeliler üzerinden beslenir.
Güneydoğu Asya böğülerinde zehir bezleri olduğu halde Türkiye ve Ortadoğu böğülerinde henüz zehir bezine rastlanmamıştır. Ancak çok büyük ve güçlü çenelere sahiptirler. Savunma ve beslenme organları olan çeneler iri dişler ve kuvvetli kaslar ile desteklenmiştir. Akreplerden daha hızlı koşarlar, sıçrayabilirler. Kıstırıldıkları zaman saldırı pozisyonunu alırlar. Omurgalı leşleri üzerinden de beslendikleri için hemen hemen her zaman çeneleri üzerinde enfeksiyon yapabilen bakteri ve virüsler bulunur. Özellikle çocuk ve yaşlılarda enfeksiyon riski oluşturabilir.
Evlere böcekleri yakalamak için açık olan kapı ve pencerelerden veya pevraz açıklıklarından girerler. Doğal besin zincirinde en önemli predator (avcı) grubunu kanatlı hayvanlar oluşturur. Dolayısıyla insane için tehlike oluşturan örümcek, akrep, böğü, kırkayak ve çıyanların kontrolünde kümes hayvanlarının rolü büyüktür. Kümes hayvanları her gün bir dönümlük arazide bu hayvanlar ve birçok böcekler üzerinden beslenerek meskenlerimizi daha yaşanır hale getirirler.
Son bir ay içinde Anadolu’nun birçok yerinde böğü populasyonunda artış görüldü. Bu artış kümes hayvanlarının itlafı nedeni ile olabilir. Ancak bir hanenin etrafında bir veya iki adet böğü veya akrep görüldü ise populasyon arttı, populasyonda patlama var denilemez. Ancak, örneğin bir tarla, bahçe veya köyün her 5 metrekaresinde eğer böğü görülebiliyorsa endişe etme haklı olabilir. Dolayısı ile orada- burada ve tek tük görünen örnekler populasyondaki artışı ifade etmez. Şu da var ki, sıcaklar yavruların büyümesini, gömlek değiştirmesini, ergineşmesini kısmen hızlandırır. Ayrıca, besin aramada, hareketlilikte artış gözlenirken, kızgınlık, saldırganlık gibi davranışlar sözkonusu olabilir.
Evlerimize bu hayvanların girmesini önlemek için gece kapı ve pencereler açık tutulmamalı, sineklik kullanılabilir, böceklerin eve girmesi engellenmeli böcek ve örümceklere karşı gerektiğinde halk sağlığı ilaçları (permetrin, deltametrin, carbaril gibi) kullanılmalı, mesken etrafında ise eğer böğü populasyonu olmuş ise Dünya Sağlık Teşkilatı onaylı tarım ilaçları kullanılmalıdır.

Zehirli Balık






Lagocephalus sceleratus
Kızıldeniz'den Süveyş kanalı üzerinden Akdeniz'e göç eden, fiyatı ucuz olduğu için tüketimi artan balon balığının denizlerimizde de bulunan "lagocephalus sceleratus" türünün, üreme dönemi olan yaz aylarında öldürücü zehir salgıladığı ve bu türün bu dönemde kesinlikle yenilmemesi gerektiği bildirildi.
Küresel ısınmanın da etkisiyle sıcaklık oranı artan Kızıldeniz'den, Süveyş kanalını geçerek Akdeniz'e göç eden 65 balık türü ve su canlısı bulunuyor. Bu türler arasında, kurbağa ya da kirpi balığı da denilen tetraodontidae familyasındaki 6 tür balon balığı da yer alıyor.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Bölge Temsilcisi (TÜDAV) Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığının 6 türünün Akdeniz ve Ege kıyılarında arttığını belirterek, yaz aylarında üreme dönemine giren lagocephalus sceleratus türüne karşı uyarılarda bulundu.
Antalya kıyılarında da yoğun olarak avlanan bu türün, yaz aylarındaki üreme döneminde yavrularını korumak için bir tür zehir olan tetrodoksin salgıladığını bildiren Gökoğlu, balıkçılar ve tüketicilerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.

KESİNLİKLE YENMEMELİ
Ölümlere ve felce neden olabilen bu türün fiyatının ucuz olması nedeniyle tüketiminin arttığına işaret eden Gökoğlu, bu nedenle İsrail'de ölümler meydana geldiğini, Türkiye'de de bu balıktan yiyen kedilerde ölümler görüldüğünü belirtti.
Kılçığı az, eti lezzetli bu balığın üreme döneminin sona ermesinin ardından kış aylarında tüketilebileceğini ifade eden Gökoğlu, lagocephalus sceleratus türünün zehirli dönemiyle ilgili Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kanalıyla balıkçıların da eğitilmesi gerektiğini vurguladı.
Gökoğlu, tropikal iklim balıklarından olan, ancak küresel ısınmanın etkileri ile besin alanlarının uygun olması nedeniyle Akdeniz ve Ege'ye göç eden balon balığının diğer türlerinde ise yaz ya da kış aylarında zehir bulunmadığına dikkati çekti.